Robotlar Geliyor

Robotlar Geliyor

Son iki yıldır robotlar, Sanayi 4.0, yapay zeka uygulamaları ve bunun ekonomilere, günlük yaşama etkisi nasıl olacak tahminleri üzerine ekonomistler, analistler, bağımsız kuruluş ve danışmanlık firmaları tarafından çeşitli ve çoğu da iyi raporlar, makaleler yazıldı, yazılmakta. Bugün bu konuya Türkiye penceresinden bakacak olursak ne görürüz? Konunun teknik kısmını bir yana bırakıp genel bir tarihsel perspektif kapsamında incelemek ve bir ekonomist olarak kendi bakış açımı özetle sunmak istiyorum.

Teknolojik gelişmelerin olası etkileri aşırı abartılarak verilince gerçekler de bir o kadar az ciddiye alınıyor. Bugün içinde bulunduğumuz durum Sanayi Devrimi sürecine çok benziyor aslında. Sanayi Devrimi de bir anda gelmedi. Onu başlatan sebep de yine aynıydı: iş gücü kıtlığı.

İşgücünün fiyatının enerji fiyatlarına oranı (saat ücretinin 1 milyon British Termal Unit enerji fiyatına oranı) 1700’lerde İngiltere’de çok yüksekken Fransa ve Çin’de çok çok ucuzdu. NewCastle’da 5 olan bu oran Strasburg’da 0,80, Paris’te 0,50, Pekin’de 0,20’ydi. Yine işgücünün sermaye malları maliyetine oranı Fransa ve Birleşik Krallık’ta 1650’lerde bir birine yakınken bu tarihten sonra farkın açıldığı, Birleşik Krallık’ta iş gücü maliyetinin sermayeye göre çok arttığı bilinmektedir. Bu da İngiltere’de işgücü tasarrufuna yönelik gelişmelerin hızlanmasındaki en önemli mekanizmadır. O dönemde Birleşik Krallık’ın Amerika ve diğer sömürgelerinde tarımda imparatorluktan gelen işçiler çalışıyordu. Bu Birleşik Krallık’ta iş gücünün kıtlığını ve işçi ücretlerinin yükselmesinin sebeplerinden biriydi. Sanayi devrimi ve makinalarla iş gücünün ikame edilmesi fikri o şekilde gelişti. 200 yıl önce şimdinin gelişmiş ülkelerinde tarımda iş üçünün % 80’i çalışıyorken şimdi bu oran % 2 civarı. Artık çok azımız çiftçi.

ATM’ler ilk çıktığında bankada gişelerde çalışanların bazılarının işlerini kaybedeceği ortadaydı. Ancak şimdi buna alışıldı öyle ki kimse tekrar eski yöntemle para çekmeyi arzulamıyor. Daktilo makinası artık antika değerinde, iş yerlerinde “daktilo” kadroları artık yok. Önümüzdeki 10 yılda üretim biçimleri kademeli olarak otomasyona, akıllı robotlara, yapay zeka uygulamalarına geçerken yaşam gereklerimiz teknolojiye göre şekillenecek, isteklerimiz ve onları gerçekleştirme biçimimiz ve sosyalleşme sistemleri de gelişip çeşitlenecek.

Keynes 1930 yılında 90 yıl içinde gelecek hızlı teknolojik değişimden bahsetmiş ve bunu teknoloji işsizliği olarak tanımlamıştı. Yine Leontief 1952’de emeğin yakın gelecekte daha da değersiz olacağını ve her geçen gün daha çok işçinin makinalar tarafından ikame edileceğini, yeni endüstrilerin her isteyeni işe yerleştiremeyeceğini öngörmüştü.
Belki artık bu tahminler şimdi gerçekleşebilecek. Acemoglu ve Restrepo (2017) tarafından yapılan son akademik çalışmada sanayi robotlarının 1990-2007 yılları arasındaki ABD emek piyasalarındaki ücret etkisini incelenmiş. Tabii şimdi teknolojik gelişme 15 yıl öncesine göre daha hızlı ancak çalışmanın sonuçları yine de ilginç.

Kaynak : Paraanaliz  Aylin Seçkin

Devamı: http://www.paraanaliz.com/2017/yazarlar/robotlar-geliyor-13267/

social position

Bu gönderiyi paylaş